9.05.2013

Chanel - Bleu de Chanel






Pek çok endüstri alanında olduğu gibi, kozmetik ve parfüm alanında da belli bir popüler kültür gelişmiş durumda. Bu şatafatlı dünya içerisinde ağırlığını koyan bazı "abi" markalar var elbette. Bunlardan biri tabi ki Chanel.


Bugün markanın 2010 yılında ortaya koyduğu aromatik odunsu erkek parfümü Bleu de Chanel'i inceleyeceğim.

Bleu tam bir pazarlama harikası. Derin mavi şişesi, çekici reklamları, cezbedici karizması ve kendini kabul ettirmiş markası ile... 
Kapak tasarımı ise gayet kullanışlı bir mıknatıs mekanizması şeklinde. Kesinlikle kalite hissini artıran hoş bir detay. Sağda solda ne kadar iyi pazarlandığını görebilirsiniz. Yakışıklı Gaspard Ulliel içeren reklamlar, top 10 listelerine girmeler, en çok satılanlara oynamalar, kızların arzuladığı erkeği modellerken kullanılmalar.. Vay be ne Bleu'ymuş..

Nasıl bir pazarlama harikası olduğunu görmüşsünüzdür üstteki paragrafla. Daha kokunun k si yok, biz neler konuşuyoruz. Eh madem öyle gelelim bu merak edilen parfümümüze...

Açılış.... O da ne! bir traş losyonu kokusuyla merhaba diyor parfümümüz bize. Keskin bir turunçgil. Kokuyu alır almaz telaşlanıyoruz. Gözümüzün önüne parlak ışıklar altındaki reklamlar, güzel hatunlar falan geliyor. Nasıl olur böyle bir şey diye düşünüyoruz. Bu parfüme ortalamanın çok çok üstünde ödediğimiz para geliyor aklımıza. 2 saniyede hayalleriniz yıkılıyor. 

Yıkılmasın.

O kadar da değil. Bu çok sıradan ve basit turunçgil (büyük ihtimalle greyfurt) açılışından sonra orta notalarda çoğu parfümün iyi kullanılırsa kurtarıcısı olan baharatlar devreye giriyor. İlk iyi haber, baharatlar oldukça yerinde kullanılmış. Özellikle pembe biber burayı epeyce toparlıyor. Parfümde taşlar yavaş yavaş yerine oturuyor. O sıradan basit kokusuna eklenen savaşçılarıyla eli çok güçlü kendisinin çünkü. Alt notalarda odunsular hakimiyeti ele alıyor. Tütsü ve sedirin öne çıktığı bu bölümle birlikte macera sona eriyor.

Bakın bu kokunun üzerine çok konuşulacak şey var. Bunu başarmışlar. Parfümü bir süredir kullanan biri olarak bana, şu yukarıda anlattığım rezalet açılış bile güzel gelmeye başladı zamanla. Greyfurt,limon kardeşliğine bile ısınıyor muyum ne? Evet ısınılıyor. Çünkü derhal devreye giren baharatlar, odunsular o kadar başarılı ki, parfümün geneline zamanla bu güçlü karakter yansımaya başlıyor ve insanın algılarını da değiştiriyor.

İsmindeki Bleu kısmı biraz akuatik bir havada seyredeceğinin habercisi olsa da, ben böyle bir parfüm olduğunu düşünmüyorum. Kesinlikle bir Acqua di Gio veya bulgari aqua durumu yok parfümde. Ferahlık hissi verdiği bir gerçek ancak bunu akuatik formuyla değil, sanırım aromatik ve dengeli yapısıyla başarıyor. Evet bu akuatik havayı biraz sezebilirsiniz ancak tam anlamıyla akuatik değil diyelim ve geçelim.

Tam anlamıyla modern ve yazlık bir erkek kokusu Bleu de Chanel. Ama çok da günlük değil. Bir ağırlığı var. Kullanımında dikkat edilmeli bu duruma. Üzerinize boca edilebilecek bir yapısı yok örneğin. Genel olarak uyandırdığı erkeksi hisler, hem sizin kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak, hem de bayanların sizin hakkınızdaki fikirlerine maskülen bir hava ekleyecektir. Bazı parfümler yalnızca iyi kokmanızı sağlar, bazıları ise iyi kokarken karakterinize güç katar. Bleu 2. duruma bir örnek. Son derece başarılı, maskülen , güzel ve tercih edilebilir bir parfüm.

Kalıcılığına ve farkedilebilirliğine de değinelim. Yazlık kokuların genel problemidir kalıcılık. Ancak Bleu için bu genellemeyi yapamayacağım. Kalıcılığı gayet iyi. Tabi ki bir kışlık EDP performansı beklemeyin ancak bu tarz bir kokuya bu kalıcılığın verilebilmiş olması beni memnun etti. Farkedilebilirliği de ortalamanın üstünde yalnız zamanla düşüyor. Alt notalarda gücünü biraz kaybediyor. Hem kalıcılık hem de farkedilebilirliğine benden geçer not.

Toparlayacak olursak,

açılışındaki hayal kırıklığından sonra bu kadar iyi bir deneyim yaşayacağımı düşünmezdim açıkçası. Bleu sizi şaşırtmaya çok meyilli bir parfüm. Yüksek satış fiyatını büyük oranda hak eden, kaliteli bir parfüm. Odunsular ve baharatların çok iyi ve kararında kullanıldığını düşünüyorum. Kalıcılık ve farkedilebilirlik de iyi. Bir de sonlara kadar size eşlik eden greyfurt-limon ikilisi sonlarda güzel bir hava katmış parfüme eklemeden geçmeyeyim. başlangıcındaki kalitesiz his sonlarda geçiyor.

Evet. Bazı platformlarda hayatımın parfümü modunda yorumları gördükçe "abartmayın kardeşim" tavrını alıyor olsam da, güzel bir parfüm. Belki hayatınızın parfümü olmaz ama hayatınızın bir döneminde sizi memnun edeceği kesin. Genel olarak sevilebilecek maskülen yapısıyla, böyle erkeksi kokuları seven arkadaşlarımızın ilk 5 ine rahatlıkla girecektir. Ama yine de siz kör alış yapmayın derim ben. Gözüm kapalı almazdım ben olsam. Benden geçer not aldı Bleu de Chanel. Umarım satın alan arkadaşlarımız da kendisiyle çok mutlu olur. 

12 yorum:

  1. chanel in pazarlama harikası olması dışında bence vasat bir parfüm.

    YanıtlaSil
  2. merhaba parfüm blogu,

    imkanınız olsa yaz icin hangi parfümü alırdınız.

    encre noıre ve blue de chanel

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle Bleu de Chanel. Tabi yaz için konuşuyorum.

      Sil
  3. En büyük hayal kırıklıklarımdan biridir bence çok vasat bir parfüm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle katılıyorum.Kalıcılık çok zayıf.

      Sil
    2. Kesinlikle katılıyorum.Kalıcılık çok zayıf.

      Sil
  4. muhteşem bir parfüm bayılıyorum

    YanıtlaSil
  5. Üstteki iki yorum bile parfüm dünyasının ne denli öznel olduğunu gözler önüne seriyor bence :)

    YanıtlaSil
  6. Merhaba parfüm bloğu.Bu parfümü genç kızlar beğenir mi ? Şişe tipine bakınca yetişkin parfümü gibi duruyor da.

    YanıtlaSil
  7. Parfümü kızların yada herhangi birinin begenmesi parfüme değil senin parfümü nasıl kokuttuguna bağlı. İş sende bitiyor yani. Senin cildindeki asit yağ miktarı çeşidi vs vs.. 100 TLlik parfümü yok hükmünde kılabilirsin ya da 1,95'e A101den aldıgın traş kolonyasıyla kafaları çevirtebilirsin... Denemeden almayın yani.

    YanıtlaSil