En çok satan erkek parfümlerinden.
Armani Gio. Pek çok kişinin ismini bildiği, çoğunun kokuyu tanıdığı, popülerliğin ne demek olduğunu bize öğreten, bu yönüyle incelenmesi gereken bir parfüm.
Akuatik-aromatik tarzda olduğu hepinizin malumu. Yaz aylarına girmişken çok adı geçmeye başlayınca bu yeni konsantrasyonunu incelemek istedim. Acqua di Gio Essenza, Acqua di Gio'nun EDP si gibi düşünülebilir. Çok ilginç olan şey şu ki, aralarında pek bir fark yok. Hatta kalıcılık ve farkedilirlikleri bile bana aynı geldi. Essenza'yı biraz daha beğendim yine de nedense. Belki yeni bir soluk olduğu içindir, belki içeriğinde farkedilmeyecek kadar az yapılan değişiklikler biraz memnuniyeti artırıyor olabilir.
Açılışını mandalina,portakal,limon ile yapıyor. Ben küçükken babamın kullandığı traş losyonlarının birebir aynısı. Özensiz ve sıradan. Ferah bir açılış. Daha 30 saniye geçmeden dipten gelen ekşilik Essenza versiyonunda da çözülememiş gibi duruyor. Gerçi parfümün karakteristiği oldu bu durum diyebiliriz. Issey Miyake L'eau D'issey' de çiçeksi ferahlıkla biraz gölgelenen bu ekşimsilik bu parfümde insanın içini bayıyor. Orta notalarda biraz şeftali kokusu alabiliyoruz. Alt notalarda ise odunsu notalarla son buluyor. Ben bir tek sonlarını biraz beğendim. Ekşi yine ama o ıslak his biraz kayboluyor. Biraz daha tahammül edilir hale getiriyor parfümü sanki. Tabi parfümün üstünüzde bu kadar kaldığı bir yaz gününde, ter faktörünü de göz önünde bulundurmalısınız.
Bu parfüm yıllarca en çok satan erkek parfümü oldu ve halen bayanların erkekte en çok sevdiği parfüm durumunda. Çok enteresan bir şey gerçekten. Ben bunu, bayanların bilinçaltındaki o "baba" olgusuna bağlıyorum. Belki traş losyonu kokusu onlarda bir sempati uyandırıyordur. Hani yeni traş olmuş bir erkek kokusu gibi olması, maskülen yapısı. Bunlar etkileyici oluyordur belki bilemeyeceğim. Kusura bakmayın bu derece yapay, aynı zamanda sucul olmasına rağmen ekşi yapısıyla insanı hiç ferahlatmayan tarza sahip bir kokuyu nasıl bu kadar baş tacı yapabiliyoruz anlamakta güçlük çekiyorum. Tamam kullanılmaz at çöpe demiyorum ancak, etrafta binlerce sahtesi olan, orijinali de sahte parfüm gibi kokan bir parfümle nasıl fark yaratmayı düşünüyoruz ki? Ha ben fark yaratma peşinde değilim, idare etsin'cilerdenim derseniz, size hak veririm.
Essenza versiyonunu görünce heyecanlanmıştım. İşte farkına vardılar her şeyin. Düzeltecekler eksiklerini demiştim. Yanılmışım. Her şey yerli yerinde duruyor. Sanki biraz daha tatlanmış gibi parfüm sadece.
Kötüledik kötüledik biraz da iyi yönlerini söyleyelim. Kalıcılığı ve farkedilirliği mükemmel. Hele farkedilirliğine laf yok. Her yaş grubuna uyacaktır. Yeni traş olmuşsunuz gibi ohh..Genel beğeniye de uyacaktır. Öyle çok ter kokusuyla karıştırmazsanız bayanların ilgisini cidden üstünüze çekebilirsiniz. Dozajı fazla aşmamaya özen gösterin. Hele bu Essenza versiyonunun kalıcılığı, farkedilebilirliği gerçekten başarılı olmuş. Baş ağrısına sebep olabilir fazlası. Az miktarı(2-3 fıs) sizi gün boyu idare edecektir. Helal olsun belki diğer yazlıklara da örnek olur bu durumları. Mesele sadece çok mükemmel parfüm yapmak değil, onu insanlara bir süre koklatabilmektir. Yazlık parfümlerin genel özelliği olan, "evde sıktım merdivenlerden inene kadar kayboldu" durumu çok sinir bozucudur ve benim parfümde dikkat ettiğim şeylerden biridir.
Şimdi bir bakalım. Akuatik formda, yazlık alternatif neler var elimizde, L'eau D'issey, Bvlgari Aqva ve Marine var en temelinden benzer kategoride. Belki bu meyveli akuatik, Issey Miyake çiçeksi, akuatik falan ama hedef kitleleri çok benzer. Acqua Di Gio genelde daha pahalı tabi. Bu alternatiflerin yanında Acqua Di Gio ne yazık ki sınıfta kalıyor. Fiyat farkını kalıcılık faktörüyle biraz etkisiz hale getirmişler.
Yazlık parfüm bakanlar bir göz atsın ancak hemen gidip almasınlar derim ben. Bir yerde gidin deneyin, zaten 5-10 dakika içinde memnunsanız hala parfümden alın. Çok kendini gizleyen bir yapısı yok.
Yazının bütününden anlaşılacağı gibi çok beğenmedim ancak başarılı yönleri de var. Bu parfüm hususunda kararsızım. Ben olsam almam ama insanlara tavsiye etmiyorum da diyemiyorum. Bu kadar sevilen bir eseri bir anda gömmek olmaz. Deneyi ve kendiniz karar verin bence.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder