22.05.2018

Serge Lutens - Borneo 1834



Yine bir Lutens parfümüyle birlikteyiz. Bu defa yine çok meşhur bir parça var karşımızda..
Borneo 1834 çok ünlü ve markanın diğer parfümlerine göre bir tık daha zor bulunan bir koku. Gizemli bir havası var daha koklamadan anlayacağınız. Odunsu oryantal sınıfındaki kokunun burnu Christopher Sheldrake. (Tüm Lutens parfümlerinde olduğu gibi.) Hadi enteresan bir bilgi daha verelim, Sheldrake Avon'un Perceive isimli bayan parfümünü de yaratan kişidir heyhat. Düşünsenize, bir tarafta Perceive, bir tarafta Chergui :) Neyse konumuz bu kokuların ikisi de değil zaten. 2005 üretimi bir Lutens kokusu olan Borneo 1834'ün ismindeki tarihin nereden geldiğini ise Serge Lutens bizzat şöyle açıklamış;


Why did I pick 1834? That was the year Parisians discovered patchouli. In those days, it came wrapped in silk.

Evet, ipeklere sarmalanmış paçulilerin Paris'lilerce keşfedildiği yıl. Ne kadar değer verildiğiyle ilgili bir mesaj içerdiği gibi, kokunun da paçuli merkezli olduğunun haberini aldık. Pekalâ, kokuyu incelemeye başlayalım.



Üst notalar nemli, küflü odun gibi kokuyor. Hatta odundan vazgeçtim, hayvansal bir his de olduğundan ıslak yüne benzeteceğim. Şu babannelerimizin evlerindeki, çocukluğumuzda üstümüze örtülen yüz kiloluk yorganın altına girdiğinizi hayal edin. Yattığınız oda da soğuksa o yorgandan nemli nemli serin serin bir yün kokusu gelir. Huzur vericidir aslında. Çok güzel değildir ama huzur verir. Bu da öyle bir koku. Yalnız inanılmaz eski kafa bir açılış olmuş. İsmine 1834 koyunca kokuyu da o devirde mi bıraktı Serge abi ne yaptı bilmiyorum :) Parfümde küflü bir şeyler var adeta. Hafif tatlılık ve biraz da tozlu bir his de eşlik ediyor. Kompleks ve sıradışı. Hatta bu tarz eski tip kokuları sevenler için mükemmel bile olabilir. 
Orta notalarda, neredeyse şipre bir tarza yaklaşan acımsı küflü hava ortadan kayboluyor. Çok hoş bir kakao paçuli birlikteliği ortaya çıkıyor. Bayıldım. Çok sevdim. Bakın tekrar ediyorum paçuli-kakao, kakao-paçuli... Hala tanıdık gelmedi mi? Biz bunu nereden biliyoruz.....


Orta notalarda parfüm LIDGE ile o kadar benzer bir hal alıyor ki şaşırmamak elde değil. Guerlain kadar elegant ve en az onun kadar zarif bir karışım. Tek fark biraz daha tozlu olması. Belki onun kadar tatlı da değil. Bunun dışında çok ama çok benziyorlar.
Koku bu şekilde 40-45 dakika performans gösteriyor. Alt notalarda ise paçuli kakao nispeten kuru bir hal alıyor. Hatta o küflü his yine güçleniyor. Burada tozlu, küflü koku bana bitki topraklarını anımsattı. Islak acı acı kokar hani. İşte öyle. Bunun dışında başlangıçta çok az da olsa alabildiğimiz beyaz çiçekler vs. yok oluyor ve parfüm hayati bir değişim geçirmeden son buluyor.



Kalıcılığı fena değildi fakat tene yakın kaldığından farkedilirliği düşüktü bende. Ne iyi ne kötü ortalama bir performans aldım diyebilirim. Açıkçası daha yüksek bir kalıcılık bekliyordum. Bu içerikten daha kalıcı bir koku isterdim. Yine de fena değil diyelim ve geçelim.

Gençler için uygun bir koku değil. Yaş aralığı 40+ olarak vereceğim. Daha çok yakışır. Kör alış veya hediye için de tercih etmeyiniz. Şipre tarzında kokulardan hoşlanan hanımlar ve tüm erkekler için uygun olacaktır. Mevsim olarak ise Sonbahar-Kış denilebilir.



Çok büyük bir olayı olmasa da, değişik bir parfüm ortaya çıkmış. Şişeyle alınacak bir koku olmayabilir çünkü çok konforlu değil. Fısır fısır sıkıp da gezebileceğiniz bir parfüm de tarz da değil. Yine de güzel bir çalışma olduğunu ve benim de kendi adıma beğendiğimi söylemeliyim. Zaten Serge Lutens olup da beğenmeyeceğiniz çok az kokuya denk gelirsiniz.

1 yorum: