Guerlain - Guerlain Homme L'eau Boisee

Uzunca bir aradan sonra taptaze bir kokuyla yeniden birlikteyiz.

Takribi 3 aydır ayrıyız sevgili okurlarım. Çok yoğun bir dönemdeydim. Çok şükür kazasız belasız atlatıldı. Arada koca bir yaz mevsimini pas geçmiş gibi olduk hafiften. Umarım hepiniz iyisinizdir.

Bugün, Guerlain'in özellikle yurt dışında çok tutulmuş bir versiyonuyla karşınızdayım. Guerlain Homme L'eau Boisee.. Parfüm odunsu-şipre sınıfında. Kokuyu tam olarak anlamamızı sağlamasa da doğru bir sınıflandırma olmuş. Zaten koklamadan kolay kolay çözülecek bir yapısı da yok. Hepsine geleceğiz. Parfüm 2012 yılında piyasaya sürülmüş.

Açılışı biraz basitçe bir limon kokusuyla yapıyoruz. Geriden onu takip eden dumansı hissi hepiniz fark edeceksiniz. Doğal, hoş ve yumuşak bir başlangıç. İlk dakikalarda aklıma en önce gelen şey genel beğeni oldu. Açıkçası kadınların pek de hoşlanmadığı bir tarzla karşı karşıya olduğumuzu görmek için çok iyi bir buruna sahip olmanıza gerek yok. Son derece riskli bir koku bu bakımdan. Güvenli gibi görünmesine rağmen.. Bu noktaya da değineceğim. Orta notalarda, başlangıçta kendini hafiften hissettiren vetiver direksiyona geçiyor ve parfümün sonuna kadar " buralar benim topraklarım" mesajını yolluyor beynimize. Parfümde esasen henüz değinmediğim bir cümbüş hakim. Yemyeşil ve derinden giden bir cümbüş. Nane kendini hissettiriyor örneğin. Vetiverin sebep olduğu bir çimen kokusu da alabiliyorsunuz. Bunların yanında yeşil bitkiler göz kırpıyor sürekli. Başlangıçtaki o sarı, sulu limon bile gözden kaybolup yerini ham ve yemyeşil bir kardeşine bırakıyor adeta. İnsanı yenileyen, huzur veren, hoş bir koku. Hafif, sakin ama bir o kadar da iddialı. Alt notalarda ise koku fazla değişmeden, rom ve misk de eklenerek(biraz da zayıflayarak) tenden ayrılıyor.

Kullandığım en karakterli kokulardan biriyle karşı karşıyayım. Zaten bir şişesini de edindim. Şişeleri 80ml hatırlatmak isterim. Bendeki şeffaf kapaklı versiyonu. Eski versiyonlarında siyah renkli ahşabımsı bir görüntüye sahip olan kapakları da var. Marka değiştirdi sanırım sunumu. Şişeyle ilgili fazla bir şey söylemeye gerek yok. Guerlain'in erkek kokularında tercih ettiği, köşeli ancak kendi içinde bombeli yapı bu kokuda da sürdürülmüş. Karakterine oldukça uygun bir tercih yapılmış. Ben beğendim. Geniş fısfıs kafası da hoş bir detay.

Heralde bir afişle bu koku daha iyi anlatılamazdı.

Kokuyla ilgili yukarlarda "bayanların pek sevmeyeceğinden" bahsetmiştim. Evet bu konuya geri dönecek olursak, vetiver(kabe samanı) notasını tanıyanlarınız vardır. Blogu takip edenler pek çok vetiver temalı parfüm incelemesi de görebilirler keza. Bu vetiver son derece şahsına münhasır etkilere sahip bir nota. Kadınlar bu otsu ve keskin notayı pek sevmezler. Onlar daha çok şekerli ya da aromatik rahiyalardan hoşlanırlar. Bunun biyolojik bir açıklaması bile olabilir ancak benim çıkarımım yalnızca deneyimlerden yola çıkarak yapılmıştır. Bu yüzden kadınlar, vetiver temalı kokulara kolay kolay pozitif bakmayacaklardır. Bunu kendiniz de evde deneyebilirsiniz. İlk gördüğünüz hanımefendiye Guerlain Vetiver, Tom Ford Grey Vetiver gibi klasik vetiver kokularını koklatırsanız yüzdeki ekşimeyi göreceksiniz. Şimdi burada çok ince bir çizgi var. Size bir sır vereyim. Kadınların kalbine giden en kestirme yolu bilen notalardan biri hangisi dersiniz? İlginçtir, bunun cevabı da vetiver! İşte bu dakikadan sonra tamamen sizin tercihleriniz ve kombinasyonunuza kaldı her şey. Çok şık günlük bir kıyafetle uzun dönem kullanılmış bir vetiver parfümünün yerini başka hiçbir şey dolduramaz koku hafızalarında. Nasıl kokarsanız kokun. Bu çok net. Özellikle biraz serin hatta yağmurlu havalarda vetiver temalı parfümler çok güzel parlar. Benden söylemesi.

Buyrun efendim taze vetiverlerimiz vaar...

E bizimki de vetiver temalı bir parfüm. Bu yüzden anlattım tüm bunları ancak diğer klasik vetiver çalışmalarından da büyük farkları var. Bir kere son derece modernize edilmiş bir kullanım söz konusu. Otsu ve taze hava yalnızca vetiverin insiyatifine bırakılmamış. Hafiften nane,sardunya ve odunsu notalarla desteklenmiş. Mükemmel doğallık ve yumuşaklıkta bir kompozisyon oluşturulmuş. Çok farklı ve kibar bir havası var. Derinden derinden insanı vuruyor. Tüm bu güzelliklerinin yanında, dumansı bir havası da var ilginçtir. Bu durum da kokumuza gizem katmış. Dumansı kokulara bayılıyoruz bildiğiniz gibi. En meşhur örneklerinden biri de meşhur Aventus'umuzdur zaten. Doğru kokuda kullanıldığında tam bir jokerdir kısacası. Heh işte bu da öyle bir kullanım.

Araya çok zaman sokunca laf lafı açıyor, yazdıkça yazıyorum fazla uzatmıyım artık. Kokunun performansı oldukça başarılı. Özellikle kalıcılığı kışlık olmayan bir parfüme göre oldukça güzel. Farkedilirlik ise naif yapısından dolayı biraz düşük gibi görünse de, keskin limon, dumansı his ve naneyle birlikte o kadar da kötü olmadığını belirtmeliyim. 30 yaş ve üzeri erkekler için çok elegant bir tercih olabilir. Göz önünde bulundurun lütfen.